30 Kasım 2007 Cuma

ÜÇ OLAY BİR SONUÇ
ALİ BULUNMAZ

Son günlerde yaşanan üç olay, mikrofaşizmin makrolaşma sürecinin ne denli hızlandığını gösterdi.

Bunlardan birincisi, THY’nin Said-i Nursi konferansına sponsor oluşuydu. Cumhuriyet değerlerine, laiklik anlayışına ve çağdaşlığa açıkça saldıran Nursi’nin adına düzenlenen konferansa, uçaklarının indiği apronlarda deve kesilen ve namazlar kılınan THY’nin spor olması şaşırtıcı bulunabilir mi?

İkinci olay, AKP’li Zafer Üskül’ün başkanlığındaki komisyonun türban takıp namaz kılmaları için zorlanan üç Alevi kız öğrencinin şikâyetlerini dinlemek üzere gittikleri Amasya’dan. Komisyon, ayrı odalarda sorguladıkları (Üskül’ün ifadesiyle “iddiaları araştırdıkları”) kız öğrencilerin söylediklerini bir raporla değerlendirdi. Buna göre “ortamın son derece sakin olduğu”, okuldaki baskının “kurumsal değil, arkadaş baskısı” biçiminde adlandırılabileceği belirtildi. Kız öğrencilerin okuldan ayrılmalarıyla sonuçlanan “arkadaş baskısının” konu edildiği raporda, medyanın tavrı da “kışkırtıcı” bulundu.

Üçüncü olay ise Isparta’dan. Beden Eğitimi öğretmeni H.İbrahim Özçimen, 13 mayıs 2007’deki İzmir Gündoğdu Cumhuriyet Mitingi’ne katıldığı ve mitingden aldığı; önünde Atatürk portesi, arkasında ise “Cumhuriyete sahip çık” yazılı tişörtleri 19 mayıs törenlerinde öğrencilerine giydirdiği gerekçesiyle cezalandırıldı.

Bu üç olayın ortak sonucu ne?

Aslında her şey ortada. 22 Temmuz’dan güç alan AKP kadroları artık, “değişmeyen” gerçek yüzlerini iyiden iyiye göstermeye başladı. Bunu, henüz görmeyen ve görmek istemeyen; kategorize edilmiş ve başbakan tarafından şişkin notlar verilmiş “yazar” ve “gazetecilere” duyurulur.

Dinci oligarşi ya da dinci faşizm enikonu kılıçlarını kınından çıkarıyor. Farkında mıyız?

Yandaş demokrasisi Türkiye’yi kuşatıyor, görüyor muyuz?..

Hiç yorum yok: