6 Şubat 2008 Çarşamba

ORTAMI GEREN KİM?
ALİ BULUNMAZ

Tayyip Erdoğan, “türban düzenlemesine karşı çıkanlar ortamı geriyor, annemizin örtüsünü istemiştiniz, onu getiriyoruz” dedi.

Gerginlik yaratan kim, altını bir kez daha çizmek gerek: “Türban düzenlemesine karşı çıkanlar.”

Ortada garip, trajik; hatta trajikomik bir durum var. Rektörlere, yargıya ve söz konusu düzenlemeye muhalefet edenlere “otur yerine, haddini bil, sen kim oluyorsun” demek, gerginlik yaratmıyor öyle mi?

Ya da ÜAK (Üniversitelerarası Kurul) toplantısının yapıldığı gün, rektörlere yönelik olarak “amuda kalkmasınlar” sözü ortam mı yumuşatıyor?

Anıtkabir’de toplanan yurttaşlara “teneke çalıyorlar” şeklinde yaklaşmak neyin nesi?

***
Gerginlik, ayrışma ve çatışma yaratanlar veya bunun fitilini ateşleyenler belli.

Yangından mal kaçırır gibi yapılan türban düzenlemesinin asıl nedeni ne?

Ekonomik krizi örtmek mi yoksa Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karşıt bir kararla, yerel seçimlere yeni bir “mağdur” rolü oynayarak girmek mi?

***

Türban düzenlemesi gündeme geldiğinden beri, dinci gazete ve televizyonlar ile internet sitelerini, “ilginç” yorum ve ifadeler süslüyor.

“Dinimize saldıranlar bertaraf olacak”, laiklik ahlaksızlıktır”, "laikler aklını başına toplasın”, “Müslüman uyanışı” bunlardan bazıları.

Bir de, düzenlemeyi beğenmeyip işin daha da ileri götürülmesinden yana olanlar var. Onları, üniversite kapılarında, “başörtüsü” dedikleri türban ve sıkmabaşa özgürlük eylemlerinin düzenleyicisi olarak tanıdık.

Düzenleme yeterli değil, bağlama şekline biz karar veririz” ve “türban kamuda da serbest olsun” diyorlar.

***

Türban ve sıkmabaşa bürünmüş genç kız ve kadınlar, dinin gereği örtündüklerine inandırıldı. Onları buna, erkek egemen feodal kültürün taşıyıcısı, türban ve sıkmabaş tetikçileri inandırdı.

Bu “inancı” kullanan din sömürgenleri, kimi zaman siyasi partilerde kimi zaman tarikat-cemaatlerde kimi zaman da üniversitelerde karşımıza çıktı.

“Türban düzenlemesi”yle dinciliğin önünü alabildiğince boşaltma girişiminin sahipleri ve onlara yardım edenlere soralım: Ortamı geren kim?

Annelerin, ninelerin kullandığı örtü bugüne kadar hiçbir gerginlik ve çatışma yarattı mı?

Bugüne dek oruç tuttuğu, namaz kıldığı, sıkmabaş ve türbana büründüğü için kimseye şiddet uygulandı mı?

Dinciliğin “mağdur” rolüne soyunması değil mi gerginliğe yol açan?

Hiç yorum yok: