26 Mayıs 2008 Pazartesi

BİLDİRİ…
ALİ BULUNMAZ

Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, yüksek yargı baskı altına alındı mı?

Bu soruyu yanıtlamak için, son günlerde yaşanan kimi gelişmelere ve söylenen sözlere bakmak gerek:

- AB yetkililerinin, AKP’ye yönelik iddianame hazırlandığından beri, yargıya dönük yaptığı açıklamalar…

- AKP’nin ve AKP’ci “aydın” ve yazarların, “yargı darbesi” söylemi…

- TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın “herkese oh dedirtecek bir karar çıkmalı; üçüncü bir yol bulunmalı” açıklaması…

- Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün, izlendiğine yönelik güçlü iddiaları ortaya koyması, kendisini takip eden aracın polis aracı olduğunun belirlenmesi ve bu konu ile ilgili karanlıkta kalan sorular…

- Yüksek Seçim Kurulu Başkanı’nın “siyasi yasaklama gelse bile, Erdoğan bağımsız olarak seçime girer” biçimindeki ifadesi…

- Haşim Kılıç’ın “inanın çıkacak karar ne olursa olsun, göreceksiniz hem demokrasimiz hem laikliğimiz hem de hukukumuz bu süreçten daha da güçlenmiş olarak çıkacak ve inanın bu söylediğim temenni değil” şeklindeki; başkanı olduğu Anayasa Mahkemesi üyelerini baskı altına alan açıklaması…

Tüm bunları alt alta koyup topladığımızda, ortaya çıkan sonuç nedir?

Kapatma davası sürecinde, Anayasa Mahkemesi baskı altında…

***

Yazı ve konuşmalarında “demokrasi” dersi vermeyi görev belleyen AKP’ci “aydınlar”, demokrasinin üç bileşeni ve konumları hakkında ne kadar bilgi sahibi?

Demokrasi üç temel üzerine kurulu:

- Yasama, yürütme ve yargı…

Ve bu üç kuvvet de birbirinden ayrı, dolayısıyla kuvvetler ayrılığı ilkesi demokrasinin olmazsa olmazı.

Aynı zamanda olması gerekeni…

Bugün Türkiye’de yaşanan ne?

Demokrasinin bileşenlerinden yasamadaki, yani mecliste çoğunlukçu AKP iktidarı…

Yürütme, yani hükümet ve cumhurbaşkanlığı yine AKP’nin elinde…

Demokraside dördüncü kuvvet olarak kabul edilen medyada, çoğunluk yine AKP taraftarlarının…

Yasama, yürütme ve medya ile AKP’nin iktidar ortağı AB, yargı üzerinde inanılmaz bir baskı kurmuş durumda.

AKP, AB ve AKP’ci medya yargı bağımsızlığını örselemek ve yargıyı siyasallaştırmak için büyük bir harekat başlattı.

İşte tam bu ortamda, Yargıtay Başkanlar Kurulu ve Danıştay birer bildiri yayımladı.

Yargıtay bildirisinin ağırlık noktaları şunlar:

- Kapatma davası sürecinde yargının, AKP ve iktidar ortağı AB tarafından saldırıya uğraması.

- AKP ve AB’nin, yüksek yargıyı baskı altına alması ve yargı bağımsızlığını zedeleyecek; yargının siyasallaşmasına yol açacak (örneğin “yeni" Anayasa taslağı, Yargı Reformu Strateji Taslağı gibi) adımlar atması.

- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na yönelik, hakarete varan ifadeler kullanılması.

- Yüksek yargının AKP tarafından, AB ve onun temsilcilerine şikâyet edilmesi…

AKP bu bildiriye verdiği yanıtta, bu bildirinin “siyasi olduğunu” vurguladı. Bir anlamda kendisine destek çıkan kişi, kurum ve kuruluşların yargıya saldırısına sessiz kalan AKP; yargının, saldırılar karşısında zorunlu olarak kendisini savunmasına yine AKP’ce bir tepki gösterdi.

***

Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun bildirisi, AKP’nin yaptığı ve yapmaya çalıştığı veya önayak olduklarının bir vesikası değil mi?

Ya Danıştay bildirisi, onun ana fikri neydi?

- Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun bildirisine destek olmak ve bu bildirinin siyasi değil, hukuki olduğunu vurgulamak.

- AB’ye sunulan ve Türk kamuoyunun haberdar olmadığı Yargı Reformu Strateji Taslağı’nın ortaya çıkış şeklini eleştirmek.

- Yüksek yargının, AKP ve ortağı AB tarafından baskı altına alınışına değinmek…

***

Türkiye’de yaşananları göz önünde bulundurarak soralım: Yargıtay ve Danıştay bildirileri, gerçek dışı saptamalarda mı bulunuyor?

Bugün yargı, AKP ve yandaşları tarafından siyasallaştırılmaya çalışılıyor; baskı altına alınıyor. AKP ve AB ile AKP’ci yazar ve “aydınların” yargıya, eleştiri sınırlarını aşan biçimde yaklaşmaları, hakaret etmeleri “serbest” !

Yargının siyasallaştırılması ve AKP yandaşı haline getirilmeye çabalanması da sorun değil!

Ama yargının, kendini ve bağımsızlığını; üstelik hukuki biçimde, yasalara uygun şekilde savunması sakıncalı!

İktidar ve yandaşlarının ifadelerinden bu sonuç çıkıyor…

Hiç yorum yok: