12 Mayıs 2008 Pazartesi

AB TEMSİLCİLERİ İSPANYA’YA NE DİYECEK?
ALİ BULUNMAZ

İspanya’nın sosyalist Başbakanı Zapatero geçtiğimiz günlerde önemli bir açıklamada bulundu:

- “Tarihsel olarak güçlü bir konumda bulunan Katolik Kilisesi ile devlet arasındaki bağ gevşetilecek.”

Bu ne demek?

Kilisenin devlet üzerindeki ağırlığı azaltılıyor İspanya’da. Bir bakıma laikliğin güçlendirilmesi için çalışmalar hızlandırılıyor…

İspanya’da Katolik Kilisesi, yönetimde olduğu dönemde diktatör Franco’nun iktidarının önemli savunucu ve koruyucularından biriydi. Katolik Kilisesi o dönemde, toplumsal ve siyasal muhalefete karşı ağırlıklı bir propaganda yürütmüştü.

Yakın tarihte Zapatero seçime hazırlanırken bile, bu eski alışkanlığını taze tutan Kilise, ona karşı bir zemin oluşturmak isteyenlerin çekim merkeziydi. Dinden, ahlaktan ve koyu Katolik geleneklerden dem vurarak, Zapatero’nun iktidara gelişini engelleme çabası dikkat çekmişti.

***

AB’nin temsilcileri Türkiye ile ilgili hangi çözümlemelerde bulunuyor?

- “Türkiye’de ‘aşırı laikler’ ile ‘Müslüman demokratlar’ arasında gerilim artıyor”
- “Laiklik zorla dayatılamaz…”

AB’nin “Türkiye’yi seven” ve her ortamda “Türkiye’nin haklarını savunmayı kendine dert edinen” komiserleri, bir anlam ve kavram kargaşasına yol açıyor.

AKP, kendini ısrarla “muhafazakâr demokrat” diye tanımlarken AB, iktidar partisini “Müslüman demokrat” biçiminde etiketlendiriyor. Acaba neden?

Öte yandan AKP politikalarına karşı onurlu muhalefet yürüten, gerektiğinde şafak vakti gözaltına alınan, dövülen, üzerinde baskı kurulan ve AB temsilcilerinin sevdiği deyimle ötekileştirilen kesim ise “aşırı laik” biçiminde sınıflandırılıyor. Akıl alacak gibi değil…

***

Bu anlam ve kavram kargaşası içinde “AKP, laiklik ve demokrasinin savunucusu mu?” ve “bunları özümsemiş bir parti mi?” soruları kıyıya vuruyor…

AKP eğer demokratsa, neden kendisine yönelik eleştiri ve muhalefete tahammül edemiyor?

AKP, Avrupa ölçütleri ve özgürlüklerden söz açarken neden eleştirel tutumlar ve muhalefet üzerinde şiddete varan baskı kuruyor?

***

Bundan da önemlisi, AB’nin temsilcileri AKP’nin uygulamalarına destek çıkan açıklamalarıyla, Türkiye’deki kör topal gidişin sorumlularından biri haline geliyor.

Demokrasinin, laikliğin ve Türkiye’nin kurucu değerlerinin altını oyan AKP’ye kol kanat geren AB temsilcileri ne diyor?

- “Laiklik zorla dayatılamaz…”

Türkiye gibi din sömürgenlerinin bolca bulunduğu bir ülkede, laiklik olmadan demokrasi hayat bulabilir mi?

Kafa karıştırıcılar Türkiye’de kol geziyor, etmedik laf bırakmıyor…

Aynı AB temsilcileri İspanya’ya gidip, Zapatero’nun Kilise’yi devlet yönetimindeki ağırlığından uzaklaştıracak yeni tasarısı hakkında fikir beyan edecek mi?

Örneğin İspanya’da boy gösterip, Zapatero’ya “laikliği zorla dayatamazsın” diyecek mi?

Hiç yorum yok: