30 Ocak 2008 Çarşamba

AKP’NİN GERÇEK GÜNDEMİ VE AYRIŞMA
Ali BULUNMAZ

AKP ve MHP anlaştı, türban ve sıkmabaş üniversiteye giriyor. AKP kurmayları ile MHP’liler, “düzenlemenin üniversiteyle sınırlı kalacağını” ısrarla vurguluyor. Ancak karşı görüşler, ilköğretimden kamuya kadar her alanda türban ve sıkmabaşın önüne geçilemeyeceğini dile getiriyor.

AKP Konya milletvekili Hüsnü Tuna ile Isparta’nın AKP’li belediye başkanı Hasan Balaman, “türban her yerde serbest olmalı” dedi. Partileri ise “usulen”, doğabilecek tepkileri susturmak adına “inceleme” başlattı. Komedinin önde gideni!

AKP, türban ve sıkmabaşı bir bütün halinde serbest bırakmayı düşünüyor. MHP de, buna çanak tutuyor. “İnceleme” başlatılan AKP’liler gerçeği söylüyor. Türban ve sıkmabaş, resmi olmasa da fiilen belediyelerde, okullarda ve diğer kamu kuruluşlarında, hatta TBMM’de bile kullanılıyor.

***

Davos’taki Türk heyetinin eğlencelerle kendini tatmin ettiği süreçte, Türkiye’de türban ve sıkmabaş tartışması yaşandı. AKP ve MHP, “özgürlük” ve “eşitlik” söylemiyle hukukun etrafından dolanarak, Anayasa’da değişiklik yapma çalışmalarını sürdürdü.

AKP döneminde hukukun arkasından dolanma, yani hukuk tanımazlık “kural” haline geldi. Oy kaygısına düşenler de, AKP ile aynı yolun yolcusu oldu.

Şimdi AKP ve MHP’nin, Anayasa’da türban ve sıkmabaş değişikliğine yönelik çalışmaları, resmileşmeyi bekliyor. Bu arada yaşanan tartışmalara Abdullah Gül de katıldı. “Önemli konuları halkın oyuna sunmakta yarar var” diyen Gül, Tayyip Erdoğan’ın “referandum kültürü” ifadesine mi gönderme yaptı acaba?

Ekim 2007’de ne demişti Erdoğan?: “Türkiye bundan böyle referandum kültürüne de alışmalıdır. Bu ülkede öyle konular gündeme gelecektir ki, bu konuları artık sahibine göndereceğiz.”

“Öyle konular” denilen konulardan biri, şimdiki türban ve sıkmabaş düzenlemesi midir? Bunun ötesi var mıdır?

***

Türkiye, sıkmabaş ve türban düzenlemesi ve tartışmasıyla ikiye bölünmeye çalışılıyor. Burada “eşitlik” ve “özgürlük” söz konusu değil. Asıl yapılmaya çabalanan, toplumu laik cumhuriyetten yana olanlar ve olmayanlar biçiminde ayrıştırmaktır.

Gül’ün belirttiği “halka götürme” anlayışı, yarın bir gün bu ve daha ileri bir düzenlemenin oylanmasına vardırılabilir mi Türkiye’de?

AKP, yanına aldığı MHP ile bir yandan türban ve sıkmabaşı dayatmaya çalışıp, bunun adını “normalleşme” koyarken öte yandan parti içinden kimi isimlerin ağzından gerçek gündemini gün ışığına çıkararak tepki ölçüyor.

Ancak tüm bunların ülkeyi nereye sürüklediği, her iki partinin yetkilileri tarafından etraflıca düşünülüyor mu? Burası tartışmalıdır…

Hiç yorum yok: