3 Mart 2008 Pazartesi

TÜRKİYE VE İSRAİL…
ALİ BULUNMAZ

Türkiye, Kuzey Irak’a düzenlediği kara operasyonunu sonlandırdı. Bir hafta süren harekâtın ardından, tartışmalar da aldı yürüdü.

28 Şubat’ta Türkiye’ye ziyarete gelen ABD Savunma Bakanı Robert Gates, “harekat 1-2 hafta içerisinde sonuçlanmalı” dedi. Gerekli “etkiyi” yaratmamış olacak ki, ABD Başkanı Bush aynı gün, aynı açıklamayı tekrar edercesine “harekât kısa sürede tamamlanmalı” dedi ve Türkiye Kuzey Irak’tan çekilmeye başladı.

ABD, onca zaman bölgeye kara harekâtı yapılması gerektiğini ifade eden TSK’nin, bu görüşünü ilettiği AKP hükümetine neden Şubat’ta izin verdi?

ABD Savunma Bakanı Gates’in, “Türkiye Afganistan’da daha etkin rol almalı” telkinine, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Şubat ayı başında bir mektupla şu yanıtı vermişti:

Terörle mücadele bağlamında Güneydoğu meşguliyetimiz olmasa, Afganistan’a daha fazla yardımcı olmak isterdik.”

ABD’nin Türk askerini Afganistan’daki keşmekeşe sokmak istediği bilinen bir gerçek.

Kuzey Irak’a kara harekâtı düzenlenmesine yeşil ışık yakması, bu anlamda bir istekte bulunmak adına ABD’nin elini güçlendirme arayışına yorulabilir mi?

Kuzey Irak’tan, ABD’nin isteği doğrultusunda bir hafta sonra çıkılmasının altında neler yatıyor?

Gerçi AKP, çıkışın “tamamen askeri gerekçelere dayandığını” açıkladı. Bu, “harekâttan yalnız TSK sorumlu” demek değil mi? Oysa sınırötesi operasyon yetkisi, TBMM tarafından AKP hükümetine verilmedi mi? O halde konunun siyasi boyutu ne olacak?

Bu siyasi boyutu, ABD’nin “harekât bitirilsin” isteği şekillendirmedi mi?

***

Türkiye’de bunlar olur ve tartışılırken İsrail, 2005’te çıktığı Gazze Şeridi’ne yeniden girdi. Gerekçe ne?

İsrail'e fırlatılan füzeler. Yani “terör.” Bir başka deyişle “terörle mücadele.”

İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Matan Vilnai’nin, bu süreçte iki açıklaması dikkat çekti:

- “Filistinliler soykırıma davetiye çıkarıyor.”
- “ İsrail’in düzenlediği Gazze operayonu genişletilmiş bir operasyondur.”

İsrail’in hedefinde Gazze’yi denetim altında tutan Hamas var. Vilnai’nin ilk açıklamasından hemen sonra İsrail harekâtı başlattı.

Filistin yönetimi Başbakanı Mahmut Abbas, “operasyon soykırımdan büyük” diyor. Gazeli çocukların cesetleri, parçalanmış bedenleri, dünyanın en önemli yazılı ve görsel basına organlarına yansıyor.

***

ABD, haklı gerekçelerle (: terör) Kuzey Irak’a girmek isteyen Türkiye’ye önce operasyon izni verdi, sonra en üst düzeyde uyarı gönderip “bölgeden çıkın” dedi.

Aynı ABD, 1960’lardan bu yana bölgede terör estiren İsrail’e, aynı kararlılıkla “Gazze’den çıkın” diyebilir mi? Velev ki dedi, İsrail bölgeyi hemen terk eder mi?

Nitekim ABD, İsrail’e “operasyonun sonuçlarını iyi düşünün” biçiminde kerhen bir “uyarı” gönderdi.

Hatırlayalım, Temmuz 2006’daki 33 günlük Lübnan işgalinde, her şey olup bittikten sonra İsrail’i uyarır gibi yapan da ABD değil miydi?

ABD İsrail’e farklı Türkiye’ye farklı yaklaşıyor. Üstelik Türkiye’nin sınırötesi harekât için haklı gerekçeleri varken; İsrail, hem bir güvenlik devleti hem de işgalci bir güç olarak Ortadoğu’da varlığını sürdürüyor.

ABD’nin bu iki farklı yaklaşımı, bize ne düşündürüyor?...

Hiç yorum yok: