26 Mart 2008 Çarşamba

“MUHAFAZAKÂR DEMOKRAT TOPLUM…”
ALİ BULUNMAZ

AKP, muhafazakâr bir toplum yaratma çabasında mı? Evet…

Buna ne diyor iktidar? “Muhafazakar demokrat toplum” yapısı…Tarikat ve cemaatlerin bu hedefteki yerinin en güncel örneği, Bolu’da tarikat başmüritleri önünde saygı ile eğilen MEB müdürleri değil mi?

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı AKP’ye yönelik iddianamesinde ne diyor: AKP, laikliğe aykırı eylemlerin odağıdır…

İktidar devlet içinde, her kurum ve kuruluşta cemaatçi-tarikatçı kadrolaşmaya yöneldi. Kendi sermayesini ve medyasını yaratmaya girişti. Cemaat-tarikat medyası da, yargı ve özgür basını çevreleme harekâtına hız verdi.

***

AKP ve medyası, hangi kavram ve söylemleri kullanıyor: “Demokrasi”, “istikrar”,hukuk” ve “özgürlük…”

“Demokrasi”, AKP için “hedef”e giden yolda yegâne araç…

“İstikrar”, yandaş demokrasisinin devamı…

“Özgürlük”, AKP yandaşları ve cemaat-tarikat müritlerinin tam bir serbestlik içinde; kendisinden olmayanı kısıtlayacak ölçüde kazanımlar elde etmesi…

“Hukuk”, AKP tarafından, hareket alanını genişletmesini istediği ve iktidarın uygulamalarına yasal kılıf hazırlayacak bir kavram olarak görülüyor.

***

AKP iddianamesi Anayasa Mahkemesi’nde. İktidar ise bu iddianamenin işleme konmaması, konursa dava açılmaması ve dava açılırsa, bunun düşürülmesi için çabalıyor.

AKP, partilerin kapatılmasını güçleştirecek hazırlıklar peşinde. Bu, neyi kapsıyor?

Kapatılma nedenlerinden odak olmanın tanımı belirsizleştiriliyor. Laikliğe aykırı eylem ve söylemler, üstü örtülü biçimde, odak olmaktan çıkarılmaya çalışılıyor.

AKP Anayasa değişikliğiyle, siyasi partilerin kapatılmasını şiddet ve teröre bağlantılandıracak. “Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesi’nde görülen, siyasi parti kapatma davaları düşer” biçimindeki ek maddeyle de, kapatma davası açılmasını engelleme, açılırsa da düşürme tasarısı gündeme gelecek…

AKP yargılanmaktan çekiniyor, parti kapatmayla ilgili Anayasa değişiklikleri yapmaya yöneliyor. Oyun oynanırken, kuralları değiştirme anlayışı değil mi bu?

İktidarın bu Anayasa değişikliği ile ilgili asıl hedefi ne? Değişikliği referanduma götürmek. Recep Tayyip Erdoğan “referandum kültürüne alışın” demişti.

AKP’nin söz konusu referandum girişimi laiklik oylamasına dönüşür mü? Bu yönde bir kaygı var mı?

Elbette var. “Muhafazakâr demokrat toplum” yaratılmasının hızlandırılması aşamasında, bu Anayasa değişikliği ile referandumun katkısı ne olacak?

Kaygının temelinde bu sorular var…

Hiç yorum yok: