26 Ağustos 2008 Salı

İŞİN RACONU...
ALİ BULUNMAZ

“Racon”, İtalyanca bir sözcük. “Ragionare” ve “ragione”den Türkçeye geçmiş. Anlamı ise düşünmek. Argoda “yol, yöntem, usul” gibi anlamlara bürünüyor...

Racon, Türkiye'de önemli bir kavram. Hatta çoğu kez yazılı kuralların üstüne çıkan, onları etkisiz bırakan bir özelliğe sahip.

Mesela politikacı, yolsuzluğun merkezinde yer almışsa ve bu siyasetçi iktidar partisinin üyesiyse, ayyuka çıkan rezalet duymazdan gelinir, görünmez kılınır. Çünkü yolsuzluğu, rüşveti ve yandaş kayırmacılığını önleme sözleri, seçim ertesinde hemen unutulmuştur.

Politikaya soyunmuş er kişi, iktidar koltuğunun kudretiyle birden değişir, dönüşür; metamorfozun en tumturaklısını geçirir.

Durmadan adımlanan yol, yolsuzluğun ve bunlara ait dosyaların küfe misali sırtta taşındığı bir biçime bürünür.

Böylelikle, bozulma ve yozlaşmanın kütüğüne bir çentik daha atılmış olur.

Racon ise bozulmamıştır. Mutlak ve sarsılmaz yapısını korumuş, iktidarın yolunu bulmasına yardım eden bir ışık olmaya devam etmiştir.

Siyaseti ticaret ve iş takibiyle buluşturan, rüşvtle kesiştiren de işte bu tarihsel racondur...

Kendimizi kandırmaktan vazgeçelim.

“Temiz eller”, “temiz toplum” veya “temiz siyaset” gibi sloganlarla yeri göğü inleten; yüzünü iktidarın sıcaklığıyla ısıtıp, köşelerini adı geçen sloganlarla dolduran yandaş demokratlar da, raconun nimetlerinden öyle veya böyle yararlanırlar.

Bir şeyler düzeltilmek isteniyorsa, işe buradan başlanmalıdır. Havada kalan söz, söylem ve eylemleri tekrarlayıp durmak, hiçbir fayda getirmez...

Hiç yorum yok: