16 Temmuz 2008 Çarşamba

FOTOĞRAF…
ALİ BULUNMAZ

“Ergenekon” soruşturması deyince zihnimizde neler canlanıyor, sıralayalım:

- Hazırlanması yılan hikayesine dönen bir iddianame…

- Bir yıldan fazla süredir tutuklu bulunan ve tam olarak neyle suçlandığını bilmeyen insanlar…

- Şafak baskınları…

- Soruşturmanın İtalya’daki “Temiz Eller” operasyonuyla kıyaslanması…

- İddianame daha hazırlanıp ortaya çıkmadan yandaş medyada yayımlanmaya başlaması…

Bir de, bilincini yitirene kadar cezaevinde tutulan ve ardından ölüme yollanan Kuddusi Okkır’ın hali…

***

Belki de bu sonuncusu “Ergenekon” soruşturmasının tam bir fotoğrafını veriyor. “Örgütün” finansörü olmakla suçlanan Okkır, insan olana hüzün veren bir şekilde yaşama veda etti.

Anlı şanlı “hak ve özgürlük savunucuları”ndan herhangi bir tepki, en ufak bir kınama geldi mi?

Aslında gelmemesi de “normal”di!

Çünkü hak ve özgürlüklerin sınırını, ayrımcılık üzerinden çizerseniz bu tip durumlar karşısında konuşmanız olanaksızlaşır…

Her şey; tüm söz ve eylemleriniz havada kalır…

Savununuzun eğretiliği açığa çıkar…

***

Şimdi herkes Kuddusi Okkır’ın fotoğrafına dikkatle bakmalı. En çok da dilinden “demokrasi”, “insan hakları” ve “özgürlük” sözcüklerini düşürmeyenler…

Ve düşünmeli: Ölüm, filimdeki kötü kahramandır; kazanır, kaybettirir kimi zaman, ama gerçektir.

Peki, ya öldürüm? O, gerçeğin neresindedir?...

Hiç yorum yok: