21 Ağustos 2007 Salı

OYUN…
ALİ BULUNMAZ

Türkiye’de sosyal demokrasinin talihsizliği mi yoksa doğası mı, tam teşhis koymak zor ama sosyal demokrasiyi temsil eden partilerin birleşmesi ya da işbirliğine yönelmesi sonuç getirmiyor ve bu partiler birbirinden oy alma hesabı yapıyor.

22 Temmuz öncesi, CHP-DSP işbirliği ufukta görünmemişken, DSP lideri Zeki Sezer akıllara zarar bir açıklama yapmış ve “bu seçimde CHP’den oy alacağımıza inanıyoruz” demişti. DSP’nin oy alması / oylarını kendisine çekmesi gereken kesim CHP mi yoksa AKP’nin oy deposu olan yoksul kitle mi(ydi)?

Seçime bir arada giren iki partinin oyu, istenen düzeye ulaşamayınca hemen sesler yükselmeye, sığ eleştiriler yapılmaya başladı. CHP, yine iç sorunlara gömüldü. DSP ise kazandığı 13 milletvekili ile parlamentoda, parti kimliği ile temsil edilmeye başladı.

Ancak her iki parti de, 22 Temmuz’daki oy oranının düşüklüğü veya beklentileri karşılamamsı ile ilgili akılcı açılımlar yapamadı. Üstelik CHP ve DSP’den işbirliğine taş koyanlar da oldu. CHP’de Baykal muhalifleri, DSP’de de CHP karşıtları ile Gülen cemaatine yakın isimler, işbirliğinin artabilecek oyunu aşağı çekti.

Şimdilerde CHP, sert muhalefeti yüzünden "marjinal" ve "köhnemiş" olarak gösterilirken; DSP, basının (sosyal demokrasiyi daha da parçalama ve çekişmelere mahkum etme harekatının bir parçasını oluşturan) görece yoğun ilgisinden memnun. Öyle ki 2009 yerel seçimlerine tek başına gireceğini duyurması, henüz gereken derslerin alınmadığını gösteriyor. İşbirliği, genişletileceği yerde; elde avuçta kalan ve bin bir zahmetle kazanılan belediyeler de, 1994’teki akıl dışı hesaplaşmalara benzer şekilde, AKP’ye teslim edilmeye hazırlanıyor.

DSP kendini kandırmaya ve kendisine biçilen “ılımlı muhalefet / sosyal demokrat” rolünü benimsemeye, CHP sorunları ile çözüm yollarını görmezden gelmeye ve SHP de dışlanmaya devam ediyor. Buna da en çok, sosyal demokratları birbirine kırdırmayı düşünen AKP ve yandaşları memnun oluyor.

Hiç yorum yok: