1 Aralık 2008 Pazartesi

ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK...
ALİ BULUNMAZ

Türkiye'de basının, medyalaşmasının ardından araştırmacı gazetecilik terimi ya da kavramı da sulandırıldı.

Aslında Uğur Mumcu'dan günümüze, tam anlamıyla araştırmacı gazeteciye rastlamak da mümkün değil.

Suskun, bilinçsiz ve sorgulama yetisini yitirmiş bir toplum yaratmak isteyen toplum mühendisleri, araştırmacı ve sorgulayıcı gazeteciler yerine, yorumcuları ve magazin “gazetecilerini” palazlandırdı.

Bilgi ve belgeden yola çıkıp, gerçekleri gün yüzüne dökmeye çalışan gazeteciler yerine susan, iktidara yamanan ve kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutan gazeteciler kapladı medya meydanını.

***

Faili meçhul cinayetler...

Yolsuzluk...

Adam kayırmacılığı...

Yandaş demokrasisi...

Usulsüzlük...

Kaçakçılık...

Bunların üzerine cesaretle giden, hiç olmazsa söz konusu başlıkları gündeme getiren kaç gazeteci kaldı?

***

21. yüzyılda medya için ne deniyor:

“Dördüncü kuvvet...”

Ama bu kuvvet olma durumu, daha çok iktidar ile ilişkileri iyi tutup, diğer alanlarda faaliyet gösteren medya patronlarının kendi elini rahatlatması için kullanılıyor.

Bağımsızlık ve özgürlük, medya için gün geçtikçe uzak bir hayale dönüşüyor.

Dolayısıyla, can çekişen bağımlı medya içinden araştırmacı gazetecilerin çıkmasını beklemek de aynı ölçüde zorlaşıyor.

Cümleyi tersine çevirelim:

Bağımsız ve özgür bir basın ortamı, araştırmacı gazetecilerin yetişmesini; onların, olayların üstüne cesaretle gitmesini sağlayabilir.

İlk ve en önemli koşul budur...

Hiç yorum yok: