24 Haziran 2007 Pazar

“MUHAFAZAKAR DEMOKRASİ” VE “SOSYAL DEMOKRAT ESKİLERİ”
ALİ BULUNMAZ

AKP’nin seçim bildirgesinin ana maddelerinden biri “AKP, muhafazakar demokrat bir partidir” ifadesi. Tayyip Erdoğan ve kurmayları, dinci bir parti olan AKP’yi, belli makyajlarla yumuşak gibi görünen “muhafazakar demokrat” bir kimliğe büründürüyor.

Yine AKP seçim bildirgesinde, “demokrasi” anlayışını öncelikle “din ve vicdan” sonra da “düşünce özgürlüğü” biçiminde ortaya koyuyor. Türkiye, 4.5 yılda bunların ne anlama geldiğini açıkça öğrendi. Önce “bizden-onlardan” diye ayrım yapılacak, ardından “biz”i savunanlara tüm kapılar olabildiğince açılacak. Nurcu, tarikatçı ve cemaatçi ya da “ılımlı laik” (ne demekse!) kişilere, “din ve vicdan özgürlüğü” sağlanarak (cami önlerinde şeriat kitapları dağıtmaktan Mustafa Kemal’i “gericilikle” suçlamaya kadar) her şeyi yapma; dahası (kamuda veya özel sektörde) her göreve gelme imkanı sağlanacak. “Biz”i eleştiren “onlar” ise, “düşünce özgürlüğü” ve “demokrasi”den (: AKP demokrasisinden!) nasiplenemeyecek ya da tam anlamıyla nasibini alacak!

ABD’deki “yeni muhafazakarlar”dan devşirilerek oluşturulan “Yeni Osmanlı” zihniyeti, tüm vitrin düzenlemelerine karşın, AKP’nin asıl yönlendirici gücü olmaya devam ediyor. Tüm enerjilerini “kullan-at” politikası güden ABD ve AB’li dostlarından alan bu grup, “deliğe süpürülmemek için” her isteğe koşulsuz evet deme güdüsünü de böyle edindi. Adına “muhafazakâr demokrasi” denen anlayış, içeride ve dışarıda farklı eylem ve söylemlerle (ve buradan türettiği politikalarla) ucunda ışık olmayan bir tünelde ilerleyen (Türkiye’yi de o tünele sokan) zihniyetin ta kendisidir.

“Muhafazakâr demokrat” anlayışın ya da “Yeni Osmanlı” zihniyetinin, son seçimler için kadrosuna kattığı “sosyal demokrat eskileriyle” daha da alacalı hale geldiği açık. Ne diyor AKP’nin “sosyal demokrat” eskileri?: “Biz burada ‘sosyal demokrat’ kimliğimizle yer alıyoruz.” İyi güzel de, o zaman ortada bir aldatmaca var:

Ya vitrin süsleri aldatıyor ve “sosyal demokratlıktan” vazgeçmiş oluyor ya AKP, “sosyal demokrat eskilerinin” de yoğun katkı sağladığı seçim bildirgesinde halkı, “biz muhafazakar demokratız” diyerek aldatıyor; ya da “sosyal demokrat eskileri” ortaya (“Müslüman sol” gibi) yeni bir sentez çıkarıyor: “Muhafazakar sosyal demokrasi”!

Sadece “hizmet” için iktidara gelen / yeniden iktidar isteyen ve sırtında onlarca yolsuzluk soyasından oluşan koca bir kambur bulunan AKP ile kendini yeniden var etmeye çalışan ve yine salt “hizmet” için orada bulunan “sosyal demokrat eskileri” arasındaki “ılımlı” ittifak, Türkiye’de izlerin birbirine nasıl karıştığını anlatmaya yetiyor da artıyor…

Hiç yorum yok: