13 Ekim 2008 Pazartesi

GÜÇLÜ OLMAK YA DA OLMAMAK…
ALİ BULUNMAZ

Neler görüyor neler geçiriyoruz?

Terörün acı yüzü…

Küresel ekonomik kriz…

Usulsüzlük, yolsuzluk, belge ve bilgiler eşliğinde süregelen tartışmalar…

***

Türkiye’de iktidar koltuğunda kim oturuyor?

ABD ve AB destekli “Ilımlı İslamcılar…”

Varolan sorunlara ve açmazlara karşı nasıl önlemler alınmış durumda?



***

“Devlet benim” diyen iktidar, sorunları bir kenara bırakmış, gücünü nasıl koruyacağına dair formüller üretirken pembe tablolar çizmeye devam ediyor.

“Küresel krizden etkilenmeyiz…”

“Şehitlerin kanı yerde kalmaz…”

“İstikrar devam ediyor…”

Bunlar, halkın gözünün içine bakarak söylenenler.

Peki, ya kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor?

Orası meçhul…

Ama arif olan bilip anlıyor:

Ülkede durum pek de iyi değil…

Birbiri ardına kapanan iş yerleri, artan işsizlik, emek sömürüsü ve küresel aktörlerin Türkiye üzerinde oynadığı oyunlar…

Hepsi birer birer ortaya çıkıyor.

Faiz ve kredi köpüğüne boğulan, neredeyse tüm devlet kurum ve kuruluşları özelleştirilen, üretimden çok tüketime yöneltilen Türkiye’nin eli kolu bağlanıyor.

Bu ne demek?

Türkiye küçülüyor, daha da önemlisi kuşatılıyor.

İktidar ne diyor: “Sapasağlam ayaktayız, ülke olarak güçlüyüz…”

Kazanımlarını, kurduklarını ve geleceğini satıp savan hangi ülke güçlü olabilir?

Bir de bunun yanıtını bulsalar…

Hiç yorum yok: